Hayatımı güzelleştirip, derinleştiren
kadınlarıma/kız kardeşlerime….
08 Mart 2018, OSLO
31 yıldır nefes alıyorum bu eşsiz Dünya’da. Eşsizliğini
anlamam için de zaten 31 yıla ihtiyacım varmış. Bu eşsizliğin içinde çoğu kez
Allah’a inandığımı ve sığındığımı düşünürken 31 yılın sonunda inancın, sığınma
ve teslimiyetin kelime ve duygusal anlamlarını yeni idrak ettiğimi şimdi
algılamaya başlıyorum. Büyükler 30’dan sonra başlar der hayat için. Haksız
değiller belli ki.
Kimseye çok adil davranmıyor hayat. Çünkü yaşanan her şey
bize adaleti, sevgiyi, cesareti ve en karanlık anda dahi ışığı görebilmeyi
öğretiyor. Mücevherler gibi dizilmiş zorluklar, acılar, acımasız nefes aldırmaz
“kötü” deneyimler hayatlarımıza.
Herkes ama en çok KADINLAR bu dünyada var olma savaşı
veriyor sanki. KADINlar kimliklerini netleştirdikçe erkekler özlerindeki gerçek
biçime yüzlerini dönebiliyor. Sonuçta her erkek bir KADINla var oluyor ve her
KADIN bir ERKEKle tüm labirentlerini keşfediyor. Bütüne sahip çıkan bir annelik
bir erkekle tamamlanıyor. Kadın, kadın olmayı erkekle öğrenmiyor işin ilginç
tarafı. Kadın, kadınlığın her mertebesini başka bir kadınla deneyimliyor. Kadın
kadına süsleniyor, kadın kadınla yarışıyor, kadın en çok başka bir kadının
yaptıklarına kırılıyor. Ta ki, kız kardeşlik algısı ve duygusu minik minik
adımlarla büyüyüp kadının içinde parlayıp, beyninin her kıvrımından taşıp, kalbinden
konuşmaya başlayana kadar.
İşte o zaman, o zaman bambaşka bir sayfa açılıyor
hayatta. Hayat YAŞAMa eviriliyor; kavga, öfke, yardım, kahkaha, endişe, korku,
destek, sevgi ve coşku bambaşka anlamlar kazanmaya başlıyor. Yarış yerini
birliğe, yarenliğe bırakıyor. Günümüzün eril, kavgacı ve yarışa dönük
dünyasında, daha doğrusu dünya düzeninde korkulan tam da bu. Çünkü yarenlik
içindeki merhamet, şefkat ve kabullenişle büyüyor, yaraları sarıyor ve bir
araya gelişi başlatıyor. Bir arada güçlü, bir arada güzel çünkü İNSANlar. Cinsiyetini,
rengini, dilini ve dinini ayırmadan her bir özgün potansiyele duyulan hayranlık
ve kabullenişle mükemmele ulaşıyor İNSAN. Kadın önce KADINlığı, sonra İNSANlığı
deneyimliyor Kız Kardeşlik birlikteliğinde ve erkeğe kardeşliği ve babalığı
öğretirken başka bir İnsan’ın potansiyeline ulaşmasına yardım ediyor farkına
bile varmadan. Bunu en çok kız kardeşi, çok yakın bir KADIN arkadaşı,
sevgilisi/eşi/yoldaşı bir kadından sohbet etmeyi ve sevmeyi öğrenen ER Dostlar
anlar.
Kadın, kız kardeşliği kan bağı olmayan kadınlarla
geliştirdikçe birliği anlıyor. Ne kadar aynı olduğumuzu, nice zorluğu benzer
yara bantlarıyla atattığımızı ve hayatın aslında eril ya da dişi kimseyi
kayırmadığını. İşte bana sorarsanız kız kardeşlik bilinci o kafaya “dank” etme
hali amiyane tabirle.
Kan bağından bağımsız kardeşliği yaşayan her KADIN; bir kavgayı
gerekirse ağlayarak ama sonunda birbirine sarılarak bitiriyor, her kahkahayı
ikiye katlayıp etrafa bulaştırarak çoğaltıyor ve her işi şarkılı türkülü ve
gülümsemeli bir ahenkle, kolaylaştırarak tamamlıyor. Birlikte büyüyor, birlikte
çoğalıyor, yükseliyor ve güzelleşirken güçleniyorlar.
İşte 31 yılın sonunda bugün, 2018’in 8 Mart’ında ne kadar
şanslı olduğumu samimiyet ve huzurla dile getirebiliyorum. Hayat bana da en
zorlu yüzlerinden bazılarını erken yaşlarda gösterdiğinden belki, bir kadın
olarak uzun yıllar erkek arkadaş/kardeş takımında bir kız birader olarak
büyüdüm. Onlardan erkeklere dair çok şey öğrendiğimi düşünsem de aslında
kadınlara dair de çok önemli detayları yıllar içerisinde gözlemlemişim. Belki sadece
gözlemci koltuğunda ve kız birader kisvesi altında kaldığım yıllarda kendi
kadınlığımı bulma yolunda gecikme ve aksaklıklar yaşasam da nerdeyse son 10
yıldır hayatımı çoğaltan ve her günü başka açılımlarla dolu bir yaşam haline
getiren çok kadın bana kendimi bulmamda yardımcı oldu ve olmaya devam ediyor.
Benim kadınlarımın kimi yaşça benden küçük, kimisi çok büyük annemden sonra yaşam yolunda bellediğim anneler olsa da paylaştığımız orta nokta kız kardeşlik. Her birinin kendine ait yeteneği, karakterinin güçlü yanı, kendine ait fiziki güzelliği, sorunları, bakış açıları, şüphe götürmez güçleri, entelektüel derinlikleri, farkındalıkları, yüzeysellikleri ve yaralarıyla dokundukları her an beni nasıl da dönüştürdüklerini çoğu zaman kendileri de farkında olmayabilir. Bir sözleri, bir gülüşleri, bir eylemleri nasıl da fark yaratıyor çoğu zaman. Her biriyle geçirdiğim her zaman diliminde yeniden fark ediyorum ve sıfırdan öğreniyorum birçok şeyi. Algıladığım bu boyutta her bir insan Allah’ın bir sureti. Varlığın yegane kaynağından çoğalan ya da birbirini yansıtan diyelim tek bir nefesiz. Karşılıklı yaşanan her coşkuda aynı ortak noktada, her gerilimde ve öfkede kendi egolarımızın kontrolündeyiz. Sevgiyi bulduğumuz her gerilim yerini bir başka coşkuya devrediyor.
Benim kadınlarımın kimi yaşça benden küçük, kimisi çok büyük annemden sonra yaşam yolunda bellediğim anneler olsa da paylaştığımız orta nokta kız kardeşlik. Her birinin kendine ait yeteneği, karakterinin güçlü yanı, kendine ait fiziki güzelliği, sorunları, bakış açıları, şüphe götürmez güçleri, entelektüel derinlikleri, farkındalıkları, yüzeysellikleri ve yaralarıyla dokundukları her an beni nasıl da dönüştürdüklerini çoğu zaman kendileri de farkında olmayabilir. Bir sözleri, bir gülüşleri, bir eylemleri nasıl da fark yaratıyor çoğu zaman. Her biriyle geçirdiğim her zaman diliminde yeniden fark ediyorum ve sıfırdan öğreniyorum birçok şeyi. Algıladığım bu boyutta her bir insan Allah’ın bir sureti. Varlığın yegane kaynağından çoğalan ya da birbirini yansıtan diyelim tek bir nefesiz. Karşılıklı yaşanan her coşkuda aynı ortak noktada, her gerilimde ve öfkede kendi egolarımızın kontrolündeyiz. Sevgiyi bulduğumuz her gerilim yerini bir başka coşkuya devrediyor.
Gönül haline getirip içine sığdırdığınız onlarca duyguyla sevgi taşan kalplerinizden, üreten, çoğaltan, büyüten emekçi ellerinizden, şefkatle bakan gözlerinizden öperim her birinizi. Varlığınıza müteşekkir, sağlığınıza duacıyım. Daha da kuvvetlenerek, sevgide, özgür ve huzur dolu nice yıllarda Emekçi Kadınlar Günü’nü anıp, omuz omuza kız kardeşliğimizi kutlayabilmek içindir bütün dileğim. Kadın ve erkek her gün derinleşen ve gelişen insanlığımıza, aşkla…